9 Ağustos 2016 Salı

5 Yaş Doğumgünü

Ya ne çabuk büyüdün be güzel kızım. Artık sana baktıkça bir çocuk görüyorum. Bebekliğinden eser kalmadı. Bostan'da oynamaktan zevk alan, tırmanmayı seven, denizde dalgaların içine atlayan, en yüksek yerlerden bile kayabilen cesur, akıllı bir kız oldun. Bu sene baleye başladığımızdan konseptimiz bale oldu. Kostümü zaten bale gösterisindeki kostümü olunca bana kolaylık oldu. Şu Bostan'da parti olayı biraz sıkıntılı. Eşyaları taşımak sonra tekrar geri götürmek çok zor. Ama minik kuzuş isterse oluyor :) Hazirandan sonra arkadaşlarının çoğu tatile gittiğinden biraz erken bir doğum günü oldu ama çok güzel oldu. Damla mutlu olduktan sonra gerisi boş...

Pastamızda da bale ayakkabıları...


Bostan'ı ben de çok seviyorum. Geniş bir alan. Çocuklar istediği gibi koşturup oynuyor.



Acaba neye şaşırmışlar :)


Ve işte mumları üfleyen BalDamla'm...



Damla'm Büyüyor

Buraya kısa notlar yazayım.

  • 28 Şubat 2013 de memeden kestim. Zaten son zamanlarda sadece haftasonları sabah keyif için emiyordu. Ben de bir sabah memede süt kalmadı, gel sana bardakta süt vereyim dedim. Kabul etti miniğim. Memeden kestikten sonra "meme" kelimesini söylemesi ise çok manidar oldu. Az emzirmeme rağmen emzirmeyi kesmek anne için de çok zor.
  • 2013 Ramazanında emziği de bıraktık. Hasibe'ye iftra gittiğimiz gün eve çok dönünce yorgunluktan uyayakalmıştı Damla. Bunu fırsat vererek hemen başladık. Ama çok zor oldu. Acaba kendiliğinden bırakacağı zamanı mı beklseydim diye düşünmüyor değilim.
  • Damla'm uzun süre babaannesine "Manini" dedi. Babaanneyi telafuz etmeyi öğrendikten sonra bile bu kelimeyi kullanmaya devam etti :) Ama babaannesinin çabası ile 2014'e girerken artık babaanne demeye başlamıştı. Oysa ben "manini"yi çok seviyordum.
  • 2014 Eylül'de okula başladık. Ne zorlu bir süreçti bizim için. İki ay sürekli ağladı Damla okula bırakırken. İlk üç gün okula beraber gittik. Ben de okulda kaldım. İlk bıraktığım gün 2 saat sonra aradılar gelin alın çok ağladı diye. Bırakırken öyle feryat ediyordu ki oturup kaldırımda ben de ağladım. Doktorunun tavsiyesi ile başlamıştık. Onu zorlamayacak, sakin, rütuelleri olan bir okula gönderdiğimden içim rahattı. Ama çok zordu çook. Evde sürekli okula bırakma sahnesini oynuyorduk. O anne oluyor ben Damla. Ona söylediğim lafları aynen bana söylüyordu. İyi mi yaptım kötü mü yaptım bilemiyorum tabi. Ama yabancı ortamlara girmeyi öğrenmesi gerekiyordu. Sonrasında okula severek gitmeye başladı. Kocaman oldu ya. Bu sene Nisan da baleye gönderdik. Yukarıda televizyondan Damla'mi seyrederken gözlerim dolu dolu oldu. Öğretmeninin elini tutup sınıfa giden ve her dediğini yapmaya çalışan bir Damla. Canım kızım. Hala o ilk dönemlerle ilgili söyledikleri kalbimi dağlıyor. "Anneciğim ben merdivenlere oturur ve senin bana gelmeni dilerdim." diyor. Ah kuzuummmmmm, Allahım hiç ayırmasın bizi.
Şimdilik bu kadar...

7 Ocak 2015 Çarşamba

Yeni Blog: Sanal Kitap Kurdu

Bu blogumu ne kadar ihmal etmişim. Aslında hiçbir şeye yetişemiyormusum gibi hissediyorum. Blog yazmak ise lüks benim için. Ama uzun süredir istediğim bir blog u sonunda hayata geçirdim. Kızımla beraber okuduğumuz kitaplari ve etkinlikler paylaşacağım. Bir de etkinlikler dosyası oluşturmaya çalışacağım, böylelikle annelere de kolaylık olur.
Ocak ayında Julia Donaldson'ın kitaplarını okuyup, ilgili aktivite yapmaya ne dersiniz. Detaylı bilgi:

http://sanalkitapkurdu.blogspot.com.tr/2015/01/sanal-kitap-kurdu-nedir.html

Yaptığınız çalışmaları yorum olarak paylaşırsanız ya da IG dan #sanalkitapkurdu yazarak paylaşırsanız blog da yayınlayabilirim.

Haydi hepimize kolay gelsin :)

15 Mayıs 2014 Perşembe

Anneyi Ne Kadar Seviyorsun ? - 2

BalDamla'mla dün akşam yaptığımız uyku öncesi konuşmamız:

- Anneciğim beni ne kadar seviyorsun?

- Seni aydedeye kadar seviyorum, bi'tanem.

- Anne, ben seni yıldızlara kadar seviyorum.

İnsanın içine sokasi geliyor. Güzel yürekli kızım benim.

23 Temmuz 2013 Salı

BalDamla'sı büyüdü...

Ne kadar uzun bir zaman oldu bloga yazmayalı. Herşeye fırsat buluyorum ama nedense iş bloga gelince çok üşeniyorum işte.  Neyse lafı uzatmayayım, minik kızım büyüdü kocaman bir kız oldu. Artık herşeyi anlıyor, 3 kelimelik cümleler kurmaya başladı. 18 aylıkken 8 kelime bile konuşamayan bir kız içn çok büyük bir aşama :) 
Sürekli hopluyor, zıplıyor. Merdivenleri çıkar, iner, kendi kayıraktan kayar. Dönen kaydırak ise favorisi. Bu aralar ise oyun hamurları favorisi.
Ramazan dolayısıyla doğum günümüzü biraz erken kutladık bu senede. Yine süslemelerde arkadaşımız Arman yardımcı oldu. Agustos anneleri grubmuzdan Yasemin teyzemiz de el emegi süslemeleriyle katkıda bulundu. Pasta ve kurabiyelerimiz ise Kamer teyze'den. Fotoğraflarımızı Ararat Erol tarafından çekildi. Kızımın kıyafetini ise Nesli dikti: 
Tüm gelen misafirlerimize çok teşekkürler ediyoruz, işte fotoğraflarımız:

Güzel pastamız, hem lezzetli hem de görsel olarak muhteşem...

 Muffinlerim, ben yaptım :)

Kurabiyelerimiz...


 İşte kızımın Yasemin teyzesinin el emeği baykuşları:

Damla'm ve pinyatası. Pinyatamız http://www.pinyataci.com/hizmet.asp.htm'dan.

Anne - kız, aynı ben değil mi :)

 İşte masamız, ama tuzluları çekmemişiz ne yazık kı :(

Damla'm ve arkadaşları mumu birlikte üflediler.

7 Kasım 2012 Çarşamba

Bebeklerde Balik Tüketimi

Beslenme Uzmani olan annemizden bebeklerde balik tüketimi ile ilgili bilgiler:
Palamutta kahverengi etin özellikle bebeklere yedirilmesi gerekmektedir: Boy uzatiyor. Mezgit, uskumru, palamut, dil baligi, torik ve kefal, somon yine bu gruptaki baliklar ama cogu dip baligi oldugundan cok sik yedirmemekde fayda var. Haftada 1 defa yeterli bile yeterli omega 3 acisindan ama istenilirse 2 defa da verilebilir. 2 den fazlasi hangi balik olursa olsun agir metal acisindan riskli oldugundan verilmemesi gerekmektedir. Dip baliklari yogun agir metal icerirler ve son donem yapilan calismalar otuzmin temel nedeninin bebeklik yada anne karninda fazlasiyla agir metale tabi kalmaktan kaynaklandigindan yana. İlla olacak degil ama risk faktoru. Ben bunlarin icinden palamutu tercih ediyorum. Torik zaten palamutun daha buyuk hali ama palamut yag asitlerinden en zengin hali. Somon da yine tavsiye ettigim baliklardan. Boy uzatmasa da fosfor acisindan zengin olan hamsiyi de miniklere bol bol yedirin. Beyin gelisimi icin. Yine bulabilenlere ekim ayinda cikmaya baslar, zargana fosfor acisindan en zengin baliklardandir. Nefis balik corbasi yapilir.

Balik Corbasi
Kilciksiz( fileto) baligini dograyip kaynatiyorum. Bu arada icine patates ve havuc da atiyorum. Sonra ayri kapta cirptigim limon ve yumurta ile terbiyeliyorum. Pismeye yakin ince kiyilmis maydanozlari atiyorum. Deniyorum bazen oyle tuketiyor bazen de keyfi olmuyor blenderdan geciriyorum. Biraz kivamli olsun dersen o limon ve yumurtaya biraz un da ekleyebilirsin. Sevenler karabiber de koyabilir.

Damla'm uygulamali olarak nasil hamsi yenilecegini gosterir :)
 

31 Ekim 2012 Çarşamba

Ufff Oldu!

Minik kızımın elini yaktım. Ah ne kadar çok dikkat etsem de bazen insanın bir anlık boşluğuna denk geliyor herhalde :( Sofraya koyduğum sıcak tavaya hangi ara uzandıysa ağlayarak mutfakta bana koştu. Annesinn bir tanesinin eli su topladı. Bu bebeklerin canlarının da hiç kıymeti yok, benim elim yansa birkaç gün kımıldatmazdım herhalde elimi :)
Bir de daha kırkı çıkmamışken minnağımın tırnağını keseyim derken parmğının ucunu kesmiştim. Ne yapalım azcık sakar bir annen var Damla...